Son dönemde Türkiye’de bedelli askerlik uygulaması oldukça yoğun ilgi görmekte. Birçok genç, özellikle iş hayatlarının ilk dönemlerinde, askerliklerinin belli bir ücret karşılığında kısa süre içerisinde tamamlanması seçeneğini değerlendirmektedir. Ancak bedelli askerlik, ucuza gelen bir hizmet olmasının yanı sıra, bazı sosyal haklar ve hukuki durumlarla ilgili soruları da beraberinde getiriyor. Bu sorulardan biri de bedelli askerlik yaptıkları dönemde işçilerinin kıdem tazminatı alıp alamayacağı konusunda. İşte bu konuda, istinaf mahkemesinden gelen emsal bir karar, birçok kişi için önemli bir ışık tutmuş durumda.
Bedelli askerlik, 2011 yılında başlamış olan bir uygulama ve zamanla kapsamı genişletilmiştir. Fakat bu uygulamanın getirdiği hukuki sonuçlar, özellikle iş hayatında dikkate alınması gereken noktaları ortaya koymaktadır. Kıdem tazminatı; çalışanın, iş akdinin sona ermesi halinde talep edebileceği bir tazminat türüdür ve belirli koşullar altında işçilerin hakkıdır. Çalışanlar, belirli bir iş yerinde en az bir yıl boyunca çalıştıktan sonra, işten ayrıldıklarında kıdem tazminatı alabilirler. Ancak bedelli askerlik sürecinde olanların durumu oldukça farklı.…
İstinaf mahkemesi, bedelli askerlik yapan bir çalışanın kıdem tazminatını talep edebileceğini kabul etti. Mahkeme, asıl düzeltici kararında bu durumu, 'askerlik hizmetinin, çalışanın iradesi dışında bir zorunluluk olması ve çalışanın iş yerinden ayrılmasına dönük hukuki bir neden oluşturmadığı' şeklinde yorumladı. Bu karar, bedelli askerlik süresince çalışanların, askerlik görevlerini yerine getiriyor olmalarının iş akitlerini sona erdirmediğine dair önemli bir delil niteliği taşıyor. Bu karar, taşıdığı anlamla birlikte, işçilerin haklarının korunmasına yönelik önemli bir adım olarak kaydedildi.
İstinaf mahkemesinin verdiği bu karar, yalnızca bireysel bir olaydan ibaret kalmayıp, bedelli askerlik ve kıdem tazminatı ilişkisi çerçevesinde geniş yankılara yol açması bekleniyor. Zira birçok işçi, askerlik görevlerini yerine getirirken kıdem tazminatı haklarını kaybedeceklerini düşünerek kaygı duyuyorlardı. Bu tür mahkeme kararları, hem kamuoyunu hem de işverenleri bilinçlendirme işlevi görüyor. İşverenlerin, çalışanlarının haklarını gözetmesi gerektiği ve bu yönde atılacak adımların önemini vurgulamak açısından kıymet taşımaktadır.
Dolayısıyla, bedelli askerlik yapan çalışanların kıdem tazminatı alma hakkı, özellikle genç iş gücünün kaygılarına da bir nebze olsun çözüm sunmaktadır. Ayrıca, iş hukuku alanında bir standart oluşturma yönünde bir adım olarak değerlendirilmelidir. Gelecekte bu konularla ilgili daha fazla mahkeme kararı ve açıklamanın gelmesi, hem işverenler hem de çalışanlar için önemli bir yere sahip olabilir.
Sonuç olarak, bedelli askerlik dönemi boyunca çalışanların haklarını koruma noktasında bu tür emsal kararlar çok önemli bir rol oynamaktadır. Hem çalışanlar hem de işverenler için haklar ve yükümlülükler açıkça netleşmekte ve iş hayatındaki belirsizlikler azalmaktadır. İşçi hakları konusunda yapılan bu tür yasal düzenlemeler ve mahkeme kararları, gelecekte de iş hukuku alanındaki gelişmelerle birlikte gündemde kalmaya devam edecektir.