Son haftalarda yaşanan beklenmedik don olayları, tarım sektöründe büyük bir kriz başlattı. Özellikle sebze ve meyve rekoltelerinde yaşanan düşüş, fiyatların fahiş rakamlara ulaşmasına sebep oldu. Tezgahlardaki fiyatlar, geçen seneye göre katlanarak artarken, bazı ürünlerin kilosu 450 lira gibi rekor rakamlara ulaştı. Bu durum, hem çiftçiler hem de tüketiciler için endişe verici bir tablo ortaya koydu.
Bu yıl ilkbahar aylarında yaşanan don olayları, tarımsal üretimi ciddi şekilde sekteye uğrattı. Özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde sıkça yaşanan bu meteorolojik olaylar, birçok çiftçinin umudunu suya düşürdü. Geçmiş yıllara göre, bu yıl soğuk hava dalgalarının sıkça görülmesi, seralarda ve açık alanda yetiştirilen ürünlerin zarar görmesine neden oldu. Tarım uzmanları, don olaylarının etkisinin yalnızca bu yıl ile sınırlı kalmayacağını, önümüzdeki yıllarda da tarımsal verimliliği olumsuz etkileyeceğini ifade ediyor.
Donun etkili olduğu tarım alanları arasında en çok etkilenenlerin başında sebzeler geliyor. Domates, biber, salatalık gibi ürünlerin yanı sıra, meyve ağaçları da bu doğal afetten nasibini aldı. Çiftçiler, don nedeniyle hasat edilemeyen ürünler yüzünden büyük maddi kayıplara uğradı. Gıda enflasyonu her geçen gün artarken, bu durumun etkileri piyasada hemen hissedilmeye başladı.
Don olaylarının ardından, tüketiciler tezgahlarda alışveriş yaparken çok daha dikkatli olmak zorunda kaldı. Günümüzde özellikle sebze ve meyve fiyatları, 450 liraya kadar yükselebiliyor. Bu durumda, dar gelirli aileler için gıda alışverişi yapmak ciddi bir ekonomik yük haline geldi. Çiftçiler ise ürünlerini satmakta zorluk çekerken, çoğu zaman eldeki ürünleri zararına fiyatlarla satmak zorunda kaldı.
Özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte, sıcak iklimlerde yetişen ürünlerin hasadına geçilmesi bekleniyor. Ancak, bu sezonun bu denli düşük rekolteyle geçmesi, fiyatların daha da artacağını gösteriyor. Tarım Bakanlığı, don olaylarının neden olduğu zararları telafi etmek için çeşitli destek programları üzerinde çalıştığını duyurdu. Fakat, yine de stokların azlığı nedeniyle fiyatların daha ne kadar yükselebileceği belirsizliğini koruyor.
Öte yandan, bu durum gıda güvenliği açısından da önemli bir meseledir. Üretim sürecindeki dalgalanmalar, hem besin güvenliğini tehdit etmekte hem de gıda fiyatlarının artmasına neden olarak enflasyonu tetiklemektedir. Tüketicilerin, yapılan zamlarla birlikte karşılaşacağı en büyük zorluk, sağlıklı ve yeterli beslenebilme olanağı olacak.
Uzmanlar, önümüzdeki günlerde benzer don olaylarının yaşanma ihtimalinin bulunduğunu ve bu sebepten ötürü çiftçilerin risk yönetimi konularında daha bilinçli hareket etmeleri gerektiğini belirtiyorlar. Bunun yanında, çiftçilerin hangi ürünleri ekmesi veya hangi teknikleri kullanması gerektiği konusunda eğitimler verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, don olayları sonucu rekoltenin düştüğü bu yıl, hem çiftçiler hem de tüketiciler için zor geçiyor. Fiyatların yükselmesi ise gıda enflasyonunu daha da tetikleyerek, zor bir ekonomik dönem başlatıyor. Tarım sektöründeki belirsizliklerin ne zaman son bulacağı ise henüz belirsizliğini korumaktadır. Çiftçilerin yaşadıkları kayıpların telafi edilmesi ve sürdürülebilir bir tarım politikası için çözüm üretimi, önümüzdeki günlerde ciddi bir şekilde ele alınması gereken konular arasında yer alıyor.