Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ekonomik kalkınmanın ve sanayinin gelişiminin önündeki engelleri kaldırmak için yeni adımlar atmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde bir etkinlikte konuşan Bakan Varank, özellikle devlet destekleri ve hibelerle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. "Hibe değil ticaret" ifadesiyle dikkat çekti ve bu cümle, iş dünyasında birçok kesimin merakını uyandırdı. Bakan, söz konusu desteklerin iş dünyası için birer kaynak olması gerektiğinin altını çizdi ve bu durumun sanayiyi nasıl etkileyeceğini detaylandırdı.
Bakan Varank, konuşmasında devlet desteklerinin hibe şeklinde sunulmasının yanı sıra, iş dünyasında sağlık bir iktisat modeli oluşturması gerektiğini dile getirdi. "Devlet eliyle verilen destekler, işletmelerin sadece geçici olarak ayakta kalmasını sağlamamalıdır. Aynı zamanda kalıcı sermaye ve yatırım yapma isteği oluşturmalıdır," diyen Varank, bu noktada hibe uygulamalarının girişimcileri yavaşlattığını ifade etti. "Hibe değil ticaret," ifadesinin arkasında yatan mantığı ise, girişimcilerin devlet desteklerini kullanarak sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmalarının gerekliliği şeklinde özetledi.
Ankara'daki sanayi etkinliğinde yaptığı açıklamada, birçok girişimcinin devlet desteklerini bir kurtarıcı olarak gördüğünü ancak bu durumun uzun vadeli etkilerinin genellikle olumsuz olduğunu belirtti. Girişimcilerin, bu destekleri alarak kendi iş planlarını sağlamlaştırmak ve ticari olarak büyümek zorunda olduklarını vurguladı. Bakan, "Girişimcilerimiz hibeleri alıp bir kenara oturduğunda, hem kendi potansiyellerini kaybederler hem de ülkemiz ekonomisine olan katkıları azalır," şeklinde konuştu.
Bakan Varank’ın dile getirdiği bu yeni yaklaşım, Türkiye'deki ekonomik modelin yeniden şekillenmesine yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Artık devlet destekleri, girişimcilere geçici bir kurtuluş değil, uzun vadeli bir ticari ilişki olarak sunulmaya başlanacak. Bu, aynı zamanda iş dünyasında rekabeti ve yeniliği artıracak bir strateji olarak öne çıkıyor. Girişimcilerin kendi sürdürülebilir iş modellerini oluşturmaları için devlet tarafından sağlanan kaynakların verimli bir şekilde kullanılması gerektiğini belirten Varank, bu konuda iş dünyasına önemli görevler düştüğünü ifade etti.
Türkiye’nin ekonomik çeşitliliğini artırmak ve sanayinin büyümesini sağlamak adına sürekli olarak yeni programlar geliştirilmekte. Bu bağlamda, Bakan Varank’ın vurguladığı bu değişim, sadece girişimcilerin değil, tüm sektörlerin gelişimini olumlu yönde etkileyecek bir strateji olarak dikkat çekiyor. Devlet desteklerinin uzun vadeli ticari ilişkiler olarak görülmesi, girişimcilerin daha sağlam temeller üzerine kurulu bir iş modeli geliştirmelerini sağlayacaktır. Bunu gerçekleştirebilmek için hem bürokrasi hem de girişimcilerin özen göstermesi gerektiği unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın “Hibe değil ticaret" şeklindeki ifadesi, Türk sanayisinin geleceği için kritik bir dönüm noktasını temsil ediyor. Artık devlet destekleri, girişimcilerin sürdürülebilir iş yönetimlerini oluşturma arayışında bir itici güç olarak hizmet etmeli. Bu da, ekonomik istikrarı sağlamak, sanayiye katma değer üretmek ve uluslararası arenada rekabet gücünü artırmak için her geçen gün daha da önemli bir hale geliyor. Ekonomik kalkınmanın sadece hibe destekleri ile değil, kalıcı ticarete dayalı sistemlerle sağlanabileceği gerçeğini unutmamak gerekiyor.